Beden; Dış Dünya ve Sen Arasında Bir Köprü
Bir insan olarak, spiritüel bir perspektiften; dış dünyada deneyimlediğin her şeyin, yalnızca iç dünyanla bağlantılı olduğunu öğrendiğinde yaşamın değişeceğini düşünürsün. Ama pek de öyle olmaz. Çünkü bu bilgiyi kabullenmek, onu tüm gerektirdikleri ve genişliğiyle algıladığın anlamına gelmez. Bilgi, onu bedene indirmedikçe stres ve hatta bilgiyi uygulayamadığın için suçluluk yaratabilir.
Beden, aslında iç dünyanın bir dış haritasıdır. Duygularında, düşüncelerinde, hislerinde ne yaşıyorsan; beden sana bunları somutlaştırarak sana seni anlatmaya çalışır. “Beden, ruhun bir sembolüdür.” der Erich Fromm Rüyalar, Masallar, Mitler kitabında. Bu cümleyle iç dünyanı uzaklarda arayacağına, hemen şimdi burada bedeninde aramanın daha mantıklı olduğu sonucuna varabilirsin. Semboller çok yakınında. Şuan onunla bu yazıyı okuyorsun.
Peki beden bunca anlatıyı sana sunarken, neden bunu es geçtiğini hiç düşündün mü? Bu yine, zihinde bilip uygulamada gerçekleştirmesi zor olan bir durum. Genelde acı çekerken insanlar; o an semptomu gidermekle ilgilenir. Her zaman öncelikleri kendilerini nötrlemek olur. Nihai arayış o nötrlükte, huzurda kalmak. Ancak bunu yapmak için baskılama temelli bir yöntem izlediğinde aynı problemleri büyümeye ve seni içinde boğmaya devam eder.
Bunun için “Bedenim bana ne anlatmaya çalışıyor?” diye sormak pekala gerekebilir, yine de beden bundan ötesini isteyecektir.
Onu gün içinde, yaşam boyu hatırlamanı; ona zihnimize hizmet eden bir yapı gibi davranmayı bırakmanı isteyecektir. Bedenin zihne ev sahipliği yaptığını hatırlamanı isteyecektir.
Onu yalnızca ağrılı ve sorunluyken değil; her haliyle önemsemeni ve bakım vermeni isteyecektir.
Aslında ihtiyaç duymadığı besinleri ona vermeyi kesmeni, ihtiyaç duyduklarını anlamanı ve onlarla beslemeni isteyecektir.
Yanında durmak istemediği insanlar olduğunu kabul edip bedenini kendi gibi olabildiği mekanlara götürmeni isteyecektir.
Belki onu dinlendirmeni, belki onu hareketlendirmeni isteyecektir…
Bedenin sana ne anlattığını dinleyebilmek için; onunla hakiki bir iletişim kurmak gerekir.
Bu iletişimi kurmak yerine bedenine hükmetmeye çalıştıkça savaş bitmeyecektir.
Ve beden bu savaşı bitirmeyi isteyecektir, ama belki sen duymayacaksın…
Duymak için önce, bir bedenli olduğunu hatırla.
Beden, dış dünyada yaşadığın sorunların ilk katmanı.
Beden; dış dünya ve “sen” arasında bir köprü, köprüden yürümeden;
dünyaya da
kendine de
bağlanamazsın.